<p>“İstanbul Bilgi Üniversitesi Pazarlama Yüksek Lisans Programı Koordinatörlüğü’nü yürüten Prof. Dr. Selime Sezgin, orta eğitimini English Highschool for Girls, lise eğitimini de Arnavutköy Amerikan Kız Kolejinde (Robert College) tamamladı. Ardından, Boğaziçi Üniversitesi’nde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. 1982 tarihinde İ.T.Ü. İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent olarak göreve başlayan Prof. Dr. Selime Sezgin aynı üniversitede 1985’te doçentlik ve 1990‘da profesörlük ünvanlarını kazandı. 2012 yılından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev alan Sezgin'in ilgi alanları arasında stratejik, küresel ve hizmet pazarlaması ve tüketici davranışları yer alıyor. Pazarlama dünyasına çalışmaları ile pek çok katkı vermis olan Sezgin, pazar araştırması ve pazarlama alanının duayenlerindendir.”</p>
Daha 3 gün önce ne kadar özleştiğimizi konuşmustuk, sanki rüya gibi.. Üniversite hayatım boyunca sizden sayısız ders alabildiğim için ve sizin emeklerinizle bugünlere geldiğim için çok şanslıyım. Her zaman yoluma ışık oldunuz, her konuda elimden tuttunuz. Size bir daha ulaşamayacak olduğum için çok üzgünüm. Üniversitenin benim için anlamı ve güzelliği azaldı artık. Yeriniz dolmayacak, nur içinde yatın. Sizi çok özleyeceğim.
Bengi Delice
Ah Hocam hangimiz yanina gecicez hangimiz sana sarilicaz diye cekisirdik Zeyneple😔😔😔 Sizi paylasamazdik hem hoca hem anneydiniz bana, bize. Murat a oglum bana gelinim der beni kızdırırdınız. Arkamda kapi gibi durdugunuz o anlari omrum boyunca unutamam. Beni akademik hayata siz soktunuZ. Belki devam etmiyorum simdi ama nasihatlariniz hep kulagimda. Film seridi gibi gecio kareler gozumun onunden cok cok cok uzgunum 😔 keske son bir sesinizi duyup son bir sarilabilseydim size gecen bu yillarin ardindan 😔😔😔😔Kara Kartal sevdalisi, gercek bir Ataturkcu olan, hocaligi efsane canim hocam Nurlar icinde uyuyun 😔😔😔😔
Merve Kaleagasi Eren
Aklim almis degil😣 inanamiyorum hala. Benim ustumdeki emeginiz okadar cok ki. Universiteye ilk girdigim sene ilk tanidigim kisi sizdiniz selime hocam♥️ iyiki yolumuz kesismis ve sizin gibi muhtesem birini tanima firsatim olmus. 4 sene danismanligimi yapip, diplomami sizin elinizden almis olmanin hakli gururunu hep yasicam sayenizde ♥️ yeriniz hep cok farkliydi ve hepde oyle olucak. Biliyordum ama bugun bana dokundugunuz gibi kac kalbe daha dokundugunuzu emeginiizi hepimizin ustunde daha net goruyorum. Sizi tanimaktan gurur duyuyorum selime hocam😣 cok cok uzgunum fakat eminim gittiginiz yerde isik sacmaya devam ediyorsunuz. Sizi cok seviyorum. Mekaniniz eminim cennet♥️
Vanessa Baruh
Değerli hocam, üzücü haberi aldığımda inanmak istemedim. Sizin gibi bir öğretmenin ve akademisyenin kaybı, belki siz farkında olmasanız dahi hayatına dokunduğunuz binlerce insan için tarif edilemez bir acı. Yetiştirdiğiniz nesiller ile hatıranız ve emeğiniz her daim sürecek. En son Erasmus ile ilgili ofisinizde görüştüğümüzde, "siz hiçbir şeyi kafaya takmayın, sizler bizim sorumluluğumuzdasınız" demiştiniz ve bizlere her zaman yaptığınız gibi varlığınız ile güven ve cesaret vermiştiniz. Bu yazıları yazmakta olmak bile hala inanılmaz geliyor. Sizi çok özleyeceğiz ve her zaman hafızalarımızda olacaksınız. Her daim size yakışır öğrenciler ve bireyler olmaya çalışacağız.
Her şey için sonsuz teşekkürler...
Emir Hakan Yaşar
Dostoyevksi’nin Karamazov Kardeşler romanının kahramanlarından İvan Fyodoroviç Karamazov, ‘her şey bir yana, çocukların ölümünü düşündükçe evrene geliş biletini iade etmek istediğini söyler. Ama iade etmez. Böyle yapmaktansa savaşmayı ve sevmeyi sürdürür; sürdürmeyi sürdürür.’
Sürdürmeyi sürdürdüğümüz günlerden geçiyoruz sevgili hocam. Üstelik şu içinden geçtiğimiz günlerde daha da fazla sürdürüyoruz. Sevdiklerimize dokunamadan, sarılamadan, vedalaşamadan, uğurlayamadan geçiyor, sürüp gidiyor günlerimiz. Bir pencerenin, bir kapının, bir ekranın arka tarafındayız hepimiz. Ertelediklerimizin, ötelediklerimizin, kırıp döküp tamir edemediklerimizin gölgeli, sisli huzursuzluğu, burun sızısı, yürek ağrısı ile yaşıyoruz. Belki yüzleşiyoruz hayatla belki de yüzleştiğimizi sanıyoruz. Bu kapalı günler geçip bittiğinde belki yine raflara kaldıracağız vefa kelimesini. Bilmiyorum, bilmiyoruz…
Sizin hem öğrenciniz oldum hem de sizinle aynı çatı altında, aynı koridorda çalıştım. Koridorun en cıvıltılı sesi idi sesiniz. Ve en cıvıltılı yürüyüşü idi yürüyüşünüz. Nice anı var sabahtan beri aklıma düşen… İzmir’le ilk tanışıklığım sizlerle olmuştu. Bir döner sermaye projesi idi. Çok renkli gelmişti bana. Ve yıllar önce yitirdiğimiz İlban (Onur) Hocam çok kızıp içerlemişti bana. Haklıydı da… Ama hiç pişman olmadım. Ve gelin görün ki bu içimi burkan haberi de iki yıldır yaşadığım İzmir’de öğrendim.
“…
Çiçek tohumları
hep saçılacak
ama Aravis yaşlanacak
tepelerle yaşıt olacak
Kalbin cüzdanında
bir çiçek o kuvvet
bizleri yaşatan
dağları yıpratan
Ve yüzlerimiz, kalbim, fotoğraflar kadar kısa ömürlü.”
Diye bitirir John Berger bir şiirini. Evet, öyle hocam… Baharı karşıladığımız şu günlerde, etrafa saçılan çiçek tohumları şifa olacak kalplerimize. Kısa ömürlü kalplerimize, yüzlerimize… Kısa da olsa birbirimize değen yaşamlarımıza, birbirimize değdiğimizin vesikası olan fotoğraflarımızın anısına…
1996 yılının Eylül aylarıydı. Sosyoloji yüksek lisansı yapmaya karar vermiştim. Sayılardan, modellerden kurtulacak ve romanlara, filmlere, içinde harflerin olduğu kitaplara koşacaktım. Fakat Sayısal Yöntemler anabilim dalında çalışıyordum ve ne yapacağımı, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilmez bir haldeydim. Bir yandan üniversitemden kopmak istemiyordum ama öte yandan da yaşam başka bir yola çağırıyordu. İşte tam o günlerde, bana söylediklerinizi hiç unutmadım. “Bizim kürsüye gel, bak Haydar Hocamız da emekli oldu (Haydar Kazgan hocamın da anısı önünde saygı durayım yeri gelmişken). Sosyoloji derslerini sen verirsin ileride”. Kafamın karma karışık olduğu o günlerde su gibi, ışık gibi gelmişti sözleriniz. Hiç unutmadım. Ve hiç unutmayacağım.
Ve yine John Berger ile bitireyim sözümü, daha doğrusu ona yazılmış bir Gareth Evans şiiri ile:
“…
sözlerin
ekmeğin
kapının ardındaki doğrulara uzanan çocuğun
dünya meclisinde coşkulu hayvanların
yeniden birlikte başlama özleminin
insanların, odadaki insanların, sokaktaki insanların
kıymetini bil herşeyin”
Kıymetini bilmeliyim her şeyin.
Kıymetini bilmeliyim her şeyin.
Kıymetini bilmeliyim her şeyin.
Hoşça kalın hocam… Kıymetlimsiniz…
Maya ARIKANLI ÖZDEMİR
Öğrenciniz ve koridor arkadaşınız
Maya Arıkanlı Özdemir
Ana dersi veren hocamızın okulda olmamasından dolayı kendisi geçici olarak dersimize girmişti ve Selime hocamı orada tanımıştım. Ders anlatış biçimi, karakteri ve sevecenliği ile adeta bana dersi tekrar sevdirmeyi başardı. Sonrasındaki her dönem dersini almak için çabalamıştım. İyi ki tanımışım sizi Selime hocam. Güler yüzlülüğünüzü, cana yakınlığınızı ve öğrencilerinize bir anne gibi yaklaşmanızı hiç bir zaman unutmayacağım. Çok üzüldüm daha yapacak çok işiniz vardı hocam. Nurlar içinde yatın. Tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.
Meriç Bakır
Öncelikle hepinizin başı sağ olsun. Bu acı haberi dün almış bulunmaktayız. Selime Hocamı çok özleyeceğim. Kendisinden geçen sene ders alma fırsatım oldu. Aldığım MKT 420 dersinde kendisinden çok şey öğrendim. Gerek ders içi, gerek ders dışı bizimle son derece ilgilenen, bildiklerini bize aktaran ve anladığımızdan emin olmak için sonrasında konuyla alakalı sorular soran ve bunları açıklayan komple bir hocaydı kendisi. Her şeyden daha da önemlisi mükemmel bir insandı. Onu çok özleyeceğiz. Yakınlarına sabır diliyorum. Toprağı bol, mekanı cennet olsun.
Berk Niğdeli
Bir kere farklı bir sectiona girdiğim için kendisinden geçen dönem pazarlama dersi alma şansına erişmiştim. 2 saat görmeme rağmen ne kadar öğrencilerini seven, vefakar, sevgi dolu ve donanımlı bir öğretmen olduğu hemen belli oluyordu. Başarılı bir eğitim hayatının yanısıra arkasında kendisini çok seven “colleague”ler ve güzel hatırlanacak anılar bıraktığına eminim. Ruhu şad olsun 🙏🏻
Uluç Şenoğlu
Sizin gibi değerli bir öğretmenle tanışma ve sizden ders almanın gururunu yaşıyorum. Verdiğiniz emekler için çok teşekkür ederim. Mekanınız cennet olsun. Huzur için uyuyun.
Ayhan Çağlar
2002, Maçka İTÜ İşletme Mühendisliği ilk yilim, Selime hocamla ilk ders... Muazzam bir enerji, her şeye hakim, idealist ama destekleyici... Pazarlamanin kralicesi, iyi ki tanismisiz seni ve öğrencin olmuşum. Hem pazarlamayi sevdirdin, hem de harika dersleri keyifle işledin... Mekanın cennet olsun, hep kalbimizdesin....
Nilgun Esgin Guden